11 Mayıs 2010 Salı

bugün karışıklıklar ve belirsizlikler üzerine olan düşüncelerimin son günü. çünkü belirsizliklerden skıldım ve bazı konularda artık kesin net bir karar verdim. fakat verdiğim kararlar bile belirsiz. hayat belirsiz. yarın ne olacağımız belli değilken, ierisi hakkında planlar yapmak bnce gereksiz. eskiden hayat çok baistti, emeklilik planları vardı. şimdi ölene kadar çalışıyorsunuz, 80den sonra emekli olsanız kaç yazar, hayatınızı yaşayamıyorsunuz. dünya değiştikçe insanların birbirine olan bğımlılıkları da değişti ve sevgiden yoksun olmaya, gelecek hakkında boş yere kaygılanmaya başladılar. anı yaşamak gibi bir kaide içine girenler de var, anı yaşamak yanlış geleceği düşünelim diyerekte boşuna yorulanlarda war. en iyisi, anı yaşayıp gelecek hhakında plan yapmak :D enteresan ama zor. birde milleti anlamıyorum, bacak kdr boyuyla, bu ufacık yaşıyla gelecek hakkında planlar kurup, ileride şöle mi olcak böle mi olcak planlar derdindeler. inanın işleri çok zor. :) bıktım yahu, bu takıntılardan. vallaha nerde sorunlu adam var beni buluyorum. kendimde de başlı başına bir sorunum ondan olsa gerek. :) güzel ülkemden nefrettim bugün bir daha. özgür olamamaktan dolayı olsa gerek. özgür değiliz, hiçbirimiz. kabul edelim bunu çünkü nalet bir türkiye gerçeği war. bunada türkiye şartları deniliyor. örf ve adetler. tamam çok iyi birşey hepsi ama inanın global toplumda artık örf ve adet diye birşey kalmadı. örf ve adetler artık bizi üzüyor. onlar yuzunden mutlu değiliz. törelerden de bıktım. ha ama işte diyeceksiniz sen nasıl edebiyatçısın bunları nasıl korumazsın? korurum, koruyorumda ama içimde, kendime göre. örf ve adet yuzunden hayatımın sonuna kdr mutsuz olacaksam zaten çekip gideyim ben. hiç yaşamyayım, neye yarar ki :S

toplumsal sorunlar yaşamaktan ne zmn kurtulurum onuda bilmiyorum. bildiğim tek birşey var. ilk imkanımda gitmek. çnku yaşanmaz bir hal aldı. türkiye insanıda ne yapacağını şaşırdı. herkeste bir dejeneri hali ve kimse gelişmemiş. kusura bakmasın ama herkes birbiri kopyası ve bir o kdrda özenti. özentiliklerinden dolayıda kendilerinde bazı şeyler oturmamış, özellikle kişiliklerinde bu yüzden de belirsiz. belirsizlik ve bilmemek, işte en büyük paranoya. ama şu da var, herşeyi bilmek zorunda değiliz, deneyip görmekten başka çaremiz var mı??????

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder